Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuş olup bitenleri seyre koyulmuştu.
Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek coğu kralı yüksek sesle eleştirdi. Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyordu. Sonunda bir köylu çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı ama, kayayı da yolun kenarına çekti. Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı.. Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde.. "Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diyordu kral. Köylu, bugün dahi pek coğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı. "Her engel, yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsattır.."
Hakkımda
Gazi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümünü 2013 yılında bölüm üçüncüsü olarak tamamladım,Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü'nü 2015 yılında onur derecesiyle tamamladım. Halen Gazi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Yüksek Lisans öğrencisiyim. İstanbul'da Meb'e bağlı bir okulda Bilişim Teknolojileri öğretmeni olarak çalışmaktayım. Elimden geldiğince paylaşımda bulunmaya çalışıyorum :)
0 yorum :
Yorum Gönder