23 Aralık 2013

Şehit Asteğmen Kubilay


Bundan 83 yıl önce bugün şehadet mertebesine ulaşan Kubilay; devrim uğruna, vatan sevgisi ve bütünlüğü yolunda yalnız başına, kuvvet hesabı yapmayan bir idealist vatanseverlik örneğidir. Kubilay, millet yolunda canını her an fedaya hazır olan geleneksel Türk yaradılışının müstesna abidesidir.

Berkan Meral Pazartesi, Aralık 23, 2013

09 Aralık 2013

Şeyh Edebali'den


 Bilesin ki: atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler!

Berkan Meral Pazartesi, Aralık 09, 2013

Babadan :)

Babamın bana vasiyeti : "Oğlum, doğduğunda bütün dünya sevinirken, sen ağlıyordun. Öyle bir yaşam sür ki, öldüğünde sen sevinirken, bütün dünya ağlasın"





Berkan Meral Pazartesi, Aralık 09, 2013

30 Kasım 2013

Slim Drivers

SlimDrivers, bilgisayarınızı oluşturan tüm donanımların güncellik durumlarını taramanızı, dilerseniz indirmenizi ve kurmanızı sağlayan ücretsiz bir programdır. Bunun yanı sıra halihazırda bilgisayarınızda kurulu olan bir sürücü yazılımını da kaldırabilirsiniz.

SlimDrivers ile bilgisayarınızdaki donanım yazılımlarını güncelleştirmeden önce, otomatik olarak geri yükleme noktası oluşturulur. Oluşturulan geri yükleme noktası sayesinde, olası bir sorunda bilgisayarınızın sorunsuz son haline geri dönme şansına da sahip olmuş olursunuz.

SlimDrivers'ın Tüm Özellikleri:
Zamanlanmış tarama
Güncelleme kontrolü
Yedekleme ve var olan yedekleri geri yükleme
Program güncellik kontrolü
Bilgisayarın açılışıyla birlikte çalışma
Gelişmiş ve kullanışlı arayüz
Kayıt tutma

İndirmek için tıklayın.

Berkan Meral Cumartesi, Kasım 30, 2013

17 Kasım 2013

Üzülme, Dert Etme Can!

Üzülme! Dert etme can!
Görebiliyorsan,
Dokunabiliyorsan,
Nefes alabiliyorsan,
Yürüyebiliyorsan,
Ne mutlu sana!
Elinde olmayanları söyleme bana
Elinde olanlardan bahset can!…
Üzülme!
Geceler hep kimsesiz mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek mi?
Yitirdiğin her ne ise
Bir bakarsın yağmurlu bir gecede
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış
Bil ki Güzellikler de var bu hayatta
Gel git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?
“Hüzün olgunlaştırır”
“Kaybetmek sabrı öğretir”
Şimdilerde bol bol dua et
Hasat yakındır can!
Kaderini sev!
Varsa kederini de sev!
Üzülme hastalıklarına
Gör, hangi günahlarına kefaret olacak
Terk edildin diye de üzülme
Demek ki sevebilecek bir yüreğin var
Geçmişi unut, hiç yaşanmamış gibi davran
Buluttan nem kapma!
Döküver kirpiklerinden sonbaharı
Bir gün ama bir gün mutlu tebessümlerle kol kola gireceksin
Koklayacaksın yağmur sonrası toprakları
Yükleyeceksin ruhunu kelebek kanadına
Uçacaksın semalara sevdiklerinle can!
Kim demiş ebemkuşağı yedi renk?
Bakmakla görmek arasındaki farkı çözdüğünde
Anlayacaksın ne demek istediğimi can!
Sana tanınan süre üzülmeye değecek kadar uzun değil
Herkes gibi sende sonsuzluğa gün gelip kanat çırpacaksın
Hayatın telaşından insan pek farkında olmuyor ama
Kum saati alta doğru hızla akıp gidiyor
Henüz aşılmamış çok yolların var
Hiç mi güzellik yaşamadın?
Ufacık bir hatırımda mı yok yanında?
Hayatın ellerini bırakma! Küsme!
Hadi mavilerini giyin çık dışarı!
Denizle cilveleşen martılar gibi hayata kur yap!
Yitirdiğin güneş için sevda türküleri söylemeye devam et!
Ölümlüde olsa hayat, ölümsüz bakışlarla bak!
Kaçmakla kurtulamazsın ki;
Yalnızlıktan, hüzünlerden, hayattan
Ayakta kalman gerek, yaşaman gereken can!
Hayat senide içinde görmek istiyor
Hadi yaklaş!
Unutma ki
“Yapmadıklarının kazası yok!”
Ve yine unutma ki
“Aydınlık geceye hiçbir zaman yenik düşmedi” can!
 Hz. Mevlana Celaleddin-i Rûmi (k.s)

Berkan Meral Pazar, Kasım 17, 2013

Hatırla Ama...


    HATIRLA AMA (BİR TATLI ÖMÜR)

    Bir tatlı ömür gibi gitmeye niyetlendin,
    Ayrılık atına eyer vurdun inadına.
    Ama bizi unutma, hatırla ama.
    Sana temiz dostlar, iyi dostlar, bağdaş dostlar
    Yeryüzünde de var. gökyüzünde de var.
    Eski dostla ettiğin yemini, hatırla ama.
    Sen her gece ay değirmisini
    Başına yastık edince yollarda,
    Dizimde yattığın geceleri hatırla ama.
    Sen ey, Hüsrev’i kendine kul,
    Şirin gibi bir nice güzeli esir eden,
    aşkının ateşiyle tıpkı Ferhat gibi benim
    ayrılık dağını delmede olduğumu, hatırla ama.
    Bir deniz kesilen gözlerimin kıyısında
    bir aşk ovasını görmüştün hani;
    Safran dallarıyla, ağustos gülleriyle sarmaş dolaş.
    Bunu unutma, hatırla ama.
    Ey Tebrizli Şems,
    Dinim aşktır benim, senin yüzünü gördüm göreli,
    Benim dinim senin yüzünde övünür, ey sevgili.
    Bunu unutma, hatırla ama.
    Hz. Mevlâna Celâleddin-i Rûmî (k.s)

Berkan Meral Pazar, Kasım 17, 2013

NetSupport School

NetSupport School Professional v10.70.1 | 25 MB
NetSupport School Professional; Eğitim Kurumlarına yönelik hazırlanmış, modern sınıflarda, uzaktan kontrol, uygulama ve internet izleme, kişiselleştirilmiş testler hazırlama ve daha pek çok olanak sağlayan bir eğitim programıdır.NetSupportSchool kullanan öğretmen ve eğitmenler; tüm sınıfın, bir grubun ya da tek bir öğrencinin masaüstünü izleme, masaüstü ve dosya paylaşımı, kişiselleştirilmiş testler yapma ve bu testleri anında değerlendirme, birebir iletişim kurma olanaklarını kullanarak minimum çaba ile hem sınıf hakimiyetini sağlıyor hem de maksimum verimle öğrencilerine ulaşarak konuların anlaşıldığından emin oluyorlar.

İndirmek için : BilgisayarBilisim.Net

Berkan Meral Pazar, Kasım 17, 2013

30 Ekim 2013

İnceden İnce'ye


Berkan Meral Çarşamba, Ekim 30, 2013

29 Ekim 2013

Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun


Berkan Meral Salı, Ekim 29, 2013

26 Eylül 2013

Neredesin Sen?


"Tatlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm, gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?"

Berkan Meral Perşembe, Eylül 26, 2013

31 Ağustos 2013

Azerbaycan Bayrağı'nı Karabağ'a Asacağız!


Çırpınırdın Karadeniz bakıp Türkün Bayrağına
Ah diyerdim heç ölmezdim düşebilsem ayağına
Ayrı düşmüş dost elinden yıllar var ki çarpar sinem
Vefalıdır geldi giden yol ver Türk’ün bayrağına
İnciler dök gel yoluna sırmalar diz sağ soluna
Fırtınalar dursun yana selam Türk’ün bayrağına
Hamidiye ve Türk kanı hiç birinin bitmez şanı
Kazbek olsun ilk kurbanı selam Türk’ün bayrağına
Dost elinden esen yeller bana şiir selam söyler
Olsun bizim bütün eller kurban Türk’ün bayrağına

Söz : Ahmet Cevat Bey
Seslendiren : Azerin

Berkan Meral Cumartesi, Ağustos 31, 2013

29 Ağustos 2013

#BüyükTaarruz


Berkan Meral Perşembe, Ağustos 29, 2013

#BüyükTaarruz

Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu.
   Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böy-lece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu.
   TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi.
   Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi. Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.
1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydmld". İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutan-lığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı. Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık  Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
   Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü zafer bayramı olarak kutluyoruz. Bayramın kutlu olsun TÜRKİYEM!

Berkan Meral Perşembe, Ağustos 29, 2013

#BüyükTaarruz


"Cesaret gösteren ve tehlikeye atılan kazanır. Korkak kalp daima mağluptur"
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Berkan Meral Perşembe, Ağustos 29, 2013

19 Ağustos 2013

Adam Olmak


Çevrende herkes şaşırsa,
bunu da senden bilse,
sen aklı başında kalabilirsen eğer,
herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır,
hem kendine güvenirsen eğer,
bekleyebilirsen usanmadan,
yalanla karşılık vermezsen yalana,
kendini evliya sanmadan
kin tutmayabilirsen kin tutana.
Düşlere kapılmadan düş kurabilir,
yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer,
ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir,
ikisine de vermeyebilirsen değer,
söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz,
kandırabilir diye safları, dert edinmezsen,
ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz,
koyulabilirsen işe yeniden.
Döküp ortaya varını yoğunu,
bir yazı turada yitirsen bile,
yitirdiklerini dolamaksızın dile
baştan tutabilirsen yolunu.
Yüreğine, sinirine dayan diyecek
direncinden başka şeyin kalmasa da,
herkesin bırakıp gittiği noktada,
sen dayanabilirsen tek.
Herkesle düşüp kalkar, erdemli kalabilirsen,
unutmayabilirsen halkı, krallarla gezerken,
dost da düşman da incitemezse seni,
ne küçümser, ne büyültürsen çevreni
her saatin her dakikasına
emeğini katarsan hakçasına
her şeyi ile dünya önüne serilir,
üstelik oğlum, adam oldun demektir...

Berkan Meral Pazartesi, Ağustos 19, 2013

09 Ağustos 2013

Mesnevi'den --> Dik Kuyruklu Fare

Berkan Meral Cuma, Ağustos 09, 2013

08 Ağustos 2013

Ramazan Bayramı


Berkan Meral Perşembe, Ağustos 08, 2013

28 Temmuz 2013

Şehir Bulmaca

Adobe Flash'da hazırlamış olduğum ülkemizdeki şehirlerin ismini bulmaca oyunu, oyunla ilgili dosyaları indirmek için : http://bit.ly/19qwuKc

Berkan Meral Pazar, Temmuz 28, 2013

Bu Da Geçer Ya Hu!

Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaşır. Karşısına çıkanlara, kendisine yardım edecek, yemek ve yatak verecek biri olup olmadığını sorar.

Köylüler, kendilerinin de fakir olduklarını, evlerinin küçük olduğunu söyler ve Şakir diye birinin çiftliğini tarif edip oraya gitmesini salık verirler. Derviş yola koyulur, birkaç köylüye daha rastlar. Onların anlattıklarından, Şakir'in bölgenin en zengin kişilerinden birisi olduğunu anlar. Bölgedeki ikinci zengin ise Haddad adında bir başka çiftlik sahibidir. Derviş, Şakir'in çiftliğine varır. Çok iyi karşılanır, iyi misafir edilir, yer içer, dinlenir. Şakir de, ailesi de hem misafirperver hem de gönlü geniş insanlardır... Yola koyulma zamanı gelip Derviş, Şakir'e teşekkür ederken, "Böyle zengin olduğun için hep şükret." der. Şakir ise şöyle cevap verir: "Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bazen görünen, gerçeğin kendisi değildir. Bu da geçer..."

Derviş, Şakir'in çiftliğinden ayrıldıktan sonra bu söz üzerine uzun uzun düşünür. Birkaç yıl sonra, Derviş'in yolu yine aynı bölgeye düşer. Şakir'i hatırlar, bir uğramaya karar verir. Yolda rastladığı köylülerle sohbet ederken Şakir'den söz eder. "Haa o Şakir mi?" der köylüler, "O iyice fakirledi, şimdi Haddad'ın yanında çalışıyor." Derviş hemen Haddad'ın çiftliğine gider, Şakir'i bulur. Eski dostu yaşlanmıştır, üzerinde eski püskü giysiler vardır. Üç yıl önceki bir sel felâketinde bütün sığırları telef olmuş, evi yıkılmıştır. Toprakları da işlenemez hale geldiği için tek çare olarak, selden hiç zarar görmemiş ve biraz daha zenginleşmiş olan Haddad'ın yanında çalışmak kalmıştır. Şakir ve ailesi üç yıldır Haddad'ın hizmetkârıdır. Şakir, bu kez Derviş'i son derece mütevazı olan evinde misafir eder. Kıt kanaat yemeğini onunla paylaşır... Derviş, vedalaşırken Şakir'e olup bitenlerden ötürü ne kadar üzgün olduğunu söyler ve Şakir'den şu cevabı alır: "Üzülme... Unutma, bu da geçer..."

Derviş gezmeye devam eder ve yedi yıl sonra yolu yine o bölgeye düşer. Şaşkınlık içinde olan biteni öğrenir. Haddad birkaç yıl önce ölmüş, ailesi olmadığı için de bütün varını yoğunu en sadık hizmetkârı ve eski dostu Şakir'e bırakmıştır. Şakir, Haddad'ın konağında oturmaktadır, kocaman arazileri ve binlerce sığırı ile yine yörenin en zengin insanıdır. Derviş eski dostunu iyi gördüğü için ne kadar sevindiğini söyler ve yine aynı cevabı alır: "Bu da geçer..."

Bir zaman sonra Derviş yine Şakir'i arar. Ona bir tepeyi işaret ederler. Tepede Şakir'in mezarı vardır ve taşında şu yazılıdır: "Bu da geçer." Derviş, "Ölümün nesi geçecek?" diye düşünür ve gider. Ertesi yıl Şakir'in mezarını ziyaret etmek için geri döner; ama ortada ne tepe vardır ne de mezar. Büyük bir sel gelmiş, tepeyi önüne katmış, Şakir'den geriye bir iz dahi kalmamıştır...

O aralar ülkenin sultanı, kendisi için çok değişik bir yüzük yapılmasını ister. Öyle bir yüzük ki, mutsuz olduğunda umudunu tazelesin, mutlu olduğunda ise kendisini mutluluğun tembelliğine kaptırmaması gerektiğini hatırlatsın... Hiç kimse sultanı tatmin edecek böyle bir yüzüğü yapamaz. Sultanın adamları da bilge Derviş'i bulup yardım isterler. Derviş, sultanın kuyumcusuna hitaben bir mektup yazıp verir. Kısa bir süre sonra yüzük sultana sunulur. Sultan önce bir şey anlamaz; çünkü son derece sade bir yüzüktür bu. Sonra üzerindeki yazıya gözü takılır, biraz düşünür ve yüzüne büyük bir mutluluk ışığı yayılır: "Bu da geçer" yazmaktadır.

‘Bu da geçer Ya Hû' sözünün aslı bundan bin küsur sene önceye, Bizans dönemine uzanır. Bizanslılar, fena bir işe uğradıkları zaman ‘Bu da geçer' mânâsına gelen ‘k'afto ta perasi' demektedirler. İbare, Selçuklular zamanında İran taraflarına geçer; ama Farsçalaşıp ‘in niz beguzered' olur; Osmanlılar devrinde Türkçe söylenip ‘bu da geçer' yapılır. Derken, tekkelerde ve dergâhlarda da benimsenir ve sonuna ‘Ya Allah' mânâsına gelen bir ‘Ya Hû' ilave edilip ‘Bu da geçer Ya Hû' haline gelir.

Berkan Meral Pazar, Temmuz 28, 2013

Minyatürle Osmanlı

Tarihimizi tanımak medeniyetimizi tanımak, medeniyetimizi tanımak kendimizi tanımaktır. Osmanlı Devleti gibi insanlık tarihinin en şerefli devletlerinden birini kuran atalarımız bıraktıkları kültür mirasıyla bizleri kuşatırlar. Bu kuşatmayla tanışmak ve tarihimizi öğrenmek asaletimizi temin eder. Ancak atalarının tensil ettiği değerleri benimseyen ve koruyan kişiler asil olabilir.
Asil nesiller yetiştirmek amacıyla Semerkand televizyon kanalı tarafından hazırlanmış olan ve Osmanlı padişahlarının hayatlarından ilginç ve hikaye verici hikayeleri anlatan güzel bir çizgi animasyon : " Minyatürle Osmanlı " ...  İlgili çizgi filmlere istediğiniz padişahın adını ve yanına Minyatürle Osmanlı yazarak değişik adreslerde bulabilirsiniz, ne yazıkki hepsi bir arada bulunmuyor. Aşağıdaki videoda Fatih Sultan Mehmet için hazırlanmış olan bölümü izleyebilirsiniz :)

 

Berkan Meral Pazar, Temmuz 28, 2013

20 Haziran 2013

Unutulan Manşetler

Eskilerin meşhur bir sözü vardır, "Hafıza'i beşer nisyan ile malüldür"diye. Yani"insan aklı unutma özürlüdür" der atalarımız ve bu teşhis tam isabettir.

Ne yazık ki insanımız bu hastalığın önlemini alma konusunda pek başarılı olamadı. Tam tersine her gün bir unutkanlık hapı yutmuşcasına tarihten ders alma refleksimiz köreldi. Bu nedenle toplum olarak hatalarımızı bir kısır döngü içinde tekrarlayarak bugünlere geldik.

Ve de Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği "çağdaş uygarlığa" bir türlü sıçrayamadık.

Ünlü yazar Bertolt Brecht'in şu sözleri tam da bu meseleyi ifade eder...
"Büyük sıçrayışları gerçekleştirmek isteyenler birkaç adım geri gitmek zorundadır. Bugün, yarına dünle beslenerek yol alır"

'Unutulan Manşetler' isimli eser yakın tarihimizin önemli sayfalarına götürüyor bizleri, siz de bu gazeteleri okumak isterseniz ATO'nun sitesinden ulaşabilirsiniz. 

Berkan Meral Perşembe, Haziran 20, 2013

Son Balo - Vals&Zeybek



Türkiye sustu, Ata'sını son baloda izledi... 2 Şubat 1938... Ölümünden 8 ay önce...
Onu hiç böyle görmediniz. Savaş meydanının mavi gözlü kartalı, salonda gıpta edilen bir centilmen.
Doktoru ısrarla uyardı: "Paşam gitmeyin" Ancak söz vermişti, yemekte olmalıydı.
Savaş meydanının mavi gözlü kartalı, salonda ise gıpta edilen bir centilmen, valsin ardından saz heyetine yönelip seslendi...

Onu hiç böyle görmediniz, zeybek oynamıyor paşa, kahramanların oyununuyla, yeni bir kahramanlık destanı yazıyor...

Berkan Meral Perşembe, Haziran 20, 2013

10 Haziran 2013

Artistter ile Tema Yapımı

Artisteer, Joomla, Drupal, Wordpress, DotNetNuke skins, ve blogger temaları yapabilceğiniz bir programdır, program içersinde hazır birçok tasarım, tema mevcuttur, bu temalar üzerinden kendi temalarınızı yapabilir yada 0 dan kendi temalarınızı oluşturabilirsiniz.

Joomla, Drupal, Wordpress, DotNetNuke skins, ve blogger sistemleri ile tam uyumlu olan programın kullanımı oldukça basittir, temalarınızı anlık görerek yapma imkanı veren program ile kısa sürede temalarınızı oluşturabilirsiniz.

Çok iyi grafik, css gibi bilgileriniz yoksa program sayesinde sizde kendi temalarınızı anlık görerek (arkaplan ekle, menü renkleri değiştir, menü başlık resimleri ayarlama, footer ayarlama, sağ sol blok ayarlama v.b) yapabilir kayıt ederek sitelerinizde kullanabilirsiniz.

Program görüntüsü itibarı ile office 2007 programını andırmaktadır, ve kullanımıda hemen hemen aynı mantıktadır, yazı boyutları ayarlama, renkler ile oynama, grafikler ekleme gibi.

İndirmek için : http://uploaded.net/file/axmpust1
Rar şifresi : www.warezturkey.net

Berkan Meral Pazartesi, Haziran 10, 2013

Patates Saati

Eh senelerce patatesin tam bir potasyum zengini olduğunu okuduk durduk. İşte tasarımcılar zamanın elektrik tekniğini limonlar arasından akım geçirerek anlamaya çalışan  Arap Müslüman adamlarına özenip patatesin içindeki potasyumdan gelen akımla çalışan bir saat tasarlamışlar. Satış fiyatı ise 20 Tl . Meraklı arkadaşları bilgilendirme amaçlı belirteyim saati satın aldığınızda iki adet patates göndermiyorlar. Bir proje kapsamında aldığımız ve çalıştırdığımız bu saati hepinize tavsiye ederim :) Aşağıda bununla ilgili hazırlamış olduğumuz animasyon bulunmaktadır...

Patatesle Çalışan Saat Satış Sayfası İçin Buradan Buyurun : http://bit.ly/ZF4GMw

Berkan Meral Pazartesi, Haziran 10, 2013

Beşiktaş Marşları Android Uygulaması

Flash Cs6 ve Actionscript 3 kullanarak hazırlamış olduğum Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray marşlarını dinleyebileceğiniz mp3 player ve aynı programın Android uygulaması. Sistemin örnek bir görünümü aşağıda görülmektedir (Müziklerin boyutu fazla olduğu için yanlızca görünümü var burda). Kaynak dosyalara erişmek için:https://hotfile.com/dl/226283655/ef562f7/bjk.rar.html


Berkan Meral Pazartesi, Haziran 10, 2013

"Yürüyen Köşk"

Atatürk bir gün Yalova'daki çiftliğine gittiğinde, Köşk'ün hemen yanındaki Ulu Çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: Ağacın dalları uzamış, binanın duvarlarına dayanmıştır. Aldığı cevaptan tatmin olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkansız olan bir emir verir.
AĞAÇ KESİLMEYECEK, BİNA KAYDIRILACAK
Görev İstanbul Belediyesine intikal eder. Belediye Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi sorumluluğu üstlenir. Ünlü bestecimiz Ferit Alnar'ın kardeşi olan Başmühendis Ali Galip Alnar (bazı kaynaklarda Ali Nuri Alnar olarak geçer) yanına aldığı teknik elemanlarıyla Yalova'ya gelerek çalışmalarına başlar. 8 Ağustos 1930 tarihinde önce bina çerçevesindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. İstanbul'dan getirilen tramvay rayları döşenir. Santim, santim çalışılarak bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtturulur. Artık binanın raylar üzerinde kaydırılarak ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir. Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Büyük Atatürk ile birlikte, kardeşi Makbule Atadan, Vali vekili Muhittin Bey, Emanet Fen Müdürü Ziya bey ve Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 m. civarında kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos 1930 tarihinde tamamlanır ve Ulu Çınar ağacıda kesilmekten kurtulur.

Berkan Meral Pazartesi, Haziran 10, 2013

Kapı için telesekreter sistemi

Eve gelen misafir evde kimse yoksa sesli ve görsel mesaj bırakabilecek. Kapı için telesekreter sistemi Öğrenci projesi olarak geliştirilen çalışmayla, ev sahibi yokken gelen misafir kapıya sesli ve görüntülü mesaj bırakabilecek. Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bitirme Projeleri Sergisi’nde çalışmasını ziyaretçilerin beğenisine sunan öğrencilerden Serdar İmamoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl eylül ayında geliştirmeye başladığı projesinin prototipini tamamladığını söyledi. “Ev sahibinin, evde olmadığı zaman gelen kişilerden haberdar edilmesini amaçlıyoruz” diyen İmamoğlu, şunları kaydetti: “Ürün; diafon sistemi, zil paneli, ses kaydedici devre ve bu devreyi kumanda edebilen mikrodenetleyici üzerine kuruldu. Ev sahibi çıkarken sistemi aktive ediyor. Gelen misafir zili çaldıktan sonra 40 saniye boyunca kapı açılmazsa mesaj sistem devreye giriyor ve ev sahibinin evde olmadığını aktarıyor. Ziyaretçi, sisteme 15 saniye boyunca mesajını kaydedebiliyor. Ev sahibi, eve geldiğinde sistemi kapatıp telesekreter gibi mesajları arka arkaya dinleyebiliyor ya da kamera modülü eklendiğinde ayrıca izleyebiliyor.” Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bitirme Projeleri Sergisi’nde 89 tasarım, ürün ya da proje yer aldı. Bu yıl beşincisi düzenlenen sergide; biyomedikal, elektrik-elektronik, bilgisayar, endüstri ve makine mühendisliği alanlarındaki çalışmalar sergilendi. Kaynak:AA

Berkan Meral Pazartesi, Haziran 10, 2013

13 Mart 2013

Viva Chavez

Berkan Meral Çarşamba, Mart 13, 2013

12 Şubat 2013

Kelime Sayma

Word'de herhangi bir kelimeden dosyanızda kaç tane olduğunu mu merak ediyorsunuz? Bulduğum ufak program tam size göre. Şu linkten programı indirin ve rar dosyasından çıkarın. Ardından keyword.exe yazan dosyayı çalıştırın , sonra word'deki tüm herşeyi kopyalayıp bi text dosyasına atın, o dosyayı bu dosyayı açtığınız yere kaydedin. Sonra programdaki dosya adı kısmına dosyaya verdiğiniz isim .txt yazın ve çalıştırın.

Berkan Meral Salı, Şubat 12, 2013