31 Ağustos 2010

Ufak Bilgiler

IP Ban ;
IP Ban kullanıcının modeminde o an kullandığı IP üzerinden giriş yapamasıdır ama IP Adresi Değiştirip tekrar girebilir.
Static Ban ;
Static Ban yine IP ban gibidir ama ne kadar IP'ni değiştirirsen değiştir birdaha asla giriş yapamazsın.

Berkan Meral Salı, Ağustos 31, 2010

Mutluluk

Her yerde bu tür yazılar okuyorsunuzdur, herkes kendince "mutluluk" tarifleri yapıyordur. Ben yıllardır mutluluk kavramına net bir tarif getiremedim. Hatta hiçbir tarif getiremedim. Şu ana kadar mutluluk denildiğinde verebildiğim tek kesin yanıt: "inandıklarım, yerine getirdiğim ödevlerim, sorumluluklarım ve ailem" oldu. Bundan sonra da yine bunlardan başkası olamayacak sanırım. Başka seçeneklere de şans verdim ama sonuç çıkmadı... Şu an "mutluyum" diyebiliyorsam bunlara borçluyum.

Eminim sizlerin de mutluluk hakkında bir sürü söyleyecekleriniz vardır. İşte bir alıntı yazıyla "mutluluk" Yazıyı okuduktan sonra siz de yanıtlayın; Mutluluk nedir? Nerededir?

Mutluluk Nedir?

Kimimiz parada ararız mutluluğu,kimimiz sevgilide…
Kimimiz ailemizde,kimimiz ise sağlıkta…

Ama hepsinde bir "arayış" ve "yetinmeme" söz konusudur. Belli bir miktar paramız olduğunda mutlu olacağımızı düşünürüz o kadar para kazanınca yetmez,daha fazlasını isteriz. Evimiz olur bu kez bahçe içinde bir tane daha isteriz. Araba alırız bu kez rengini yada modelini değiştirmeye çalışırız. Bizi seven birileri olsun diye dua ederiz onu bulduğumuzda da kıymetini bilmeyiz. İnsanoğlu yapısı böyle her zaman daha fazlasını elde etmek için uğraşırız, arada kaybettiklerimizin farkına vardığımızda ise iş işten geçmiş olur.

Aslında düşünüldüğünde mutsuz olmak içi o kadar sebep var ki! Dünyada büyüklerin hırsları yüzünden katledilen, minikler var mesela. Çocuğunu korumak için kendini siper eden babanın fotoğrafını mutlaka görmüşsünüzdür. Yada Afrika'da çocuğu yemek için ölmesini bekleyen akbabayı hatırlıyorsunuz değil mi? Her yerde yayınlandı çünkü bu fotoğraf. Ne yapılıyor onlar için? Ne yapıyoruz yada yapabiliyoruz? Çok uzağa gittiysem ülkemize döneyim. Geçen yıl Malatya'da çocuklara yapılan işkenceyi hatırlayın, kıyamet kopmuştu o zamanlar, günlerce haber bültenlerinde yayınlandı içimizi dağlayan görüntüler, televizyon karşısında ağladık bir çocuğumuz,lanet ettik oradaki insanlara belki de… Peki şimdi oradaki çocuklar ne durumda? Hiçbir yerde herhangi bir bilgi yok. O olaylardan bir süre sonra medyada gitmedi, unutan bir milletiz biz bunu da unuttuk tıpkı unuttuğumuz bir çok şey gibi…

Bunları düşününce mutlu olmak, gülümsemek gelmiyor insanın içinden. Ama sonra düşünüyorum,biliyorum ki bizim halkımız duyarlı, sağ duyulu Malatya'da ki çocukları hala ziyarete gidiyorlar. Kız çocuklarının okuması için kampanyalar düzenleniyor ve bütün halk destek veriyor bu kampanyalara. Okullar için kampanyalar, kermesler düzenleniyor ve o bölgedeki herkes katılıyor,destekliyor bütün bunları. Sonra Afrika'daki çocuklar için ayrı kampanyalar düzenleniyor. Iraktakiler içinse yapılabilecek olanlar yapılıyor. Pakistan'da ki felaketi hatırlayın. Neler yapıldı o bölgede insanlar için. Yardımlar esirgenmedi.Bunları görünce de mutlu oluyor insan…
Bir arkadaşım birgün "Bana mutluluğu birkaç cümle ile anlatır mısın?" diye sorduğunda hiç düşünmeden arka arkaya sıraladım cümleleri…

Mutluluk: Bir çocuğun gülümsemesidir
Mutluluk: Bir çocuğun kalbini kazanabilmektir
Mutluluk: Bir çocuğu güldürebilmektir
Mutluluk: İyi bir evlat, iyi bir kardeş, iyi bir arkadaş, iyi bir dost ve iyi bir sevgili olabilmektir
Mutluluk: İçten söylenebilen "seni seviyorum" dur
Mutluluk: Onu deli gibi severken onunda sizi sevdiğini bilmenizdir
Mutluluk: Onun iyi olduğunu bilmektir
Mutluluk: Size verilen değerdir
Mutluluk: Uzakta da olsa seni seven birilerinin olmasıdır.
Mutluluk: Akşam okuldan yada işten eve döndüğünde kapıyı açan ve gününün nasıl geçtiğini soran birilerinin olmasıdır.
Mutluluk: Her şeyden bıkıp hayattan koptuğun anlarda sana güzel günlerini hatırlatan ve asla seni bırakmayan arkadaşlara sahip olmaktır.


Her şeye rağmen şu anda inanılmaz mutluyum,içimde inanılmaz bir heyecan var.Hayata yeniden tutunmuş,yeniden doğmuş gibiyim.Mutluyum işte :)

Berkan Meral Salı, Ağustos 31, 2010

26 Ağustos 2010

Yeni Vahdettinler

1920 başlarında İstanbul'un işgal edildiği gün,ikisi hoca olan 3 milletvekili Vahdettin'le görüşmeye gitmiştir.Padişah,düşman güçlerinin isteklerine boyun eğilmesi gerektiğini söylüyordu.Oysa karşısındakiler farklı görüşteydiler.
Rauf Bey şöyle diyordu:
-Millet,haysiyet ve istiklale aykırı bir kaydı kabul etmemeye kesin kararlıdır.Milletin sizden istirhamı,haysiyet ve istiklale aykırı bir anlaşmaya imza koymamanızdır.Aksi takdirde istikbali çok karanlık görüyoruz.
Vahdettin sesini yükseltti:
-Rauf Bey,millet bir koyun sürüsüdür!Bu sürüye bir çoban lazım,işte o çoban benim!...

Millet koyun sürüsü olmadığını Kurtuluş Savaşı'nda kanıtlamıştır.Ama şimdi,yeni Vahdettinler türemiştir.Tarihi yalanlarla tersyüz etmek isteyen ve gençlerin çobanlığına soyunan yeni Vahdettinler...

Sürü olmadığını kanıtlamanın sırası gençliktedir.


Kaynak:Hikayeyi Ahmet Taner Kışlalı'nın Atatürk'e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği isimli kitabındaki bir yazsından aldım.Bana çok şeyler katan bu kitabı okumamda az kalsın burnunu kıracak olan babama teşekkürler.Geçmiş olsun baba :)

Berkan Meral Perşembe, Ağustos 26, 2010

25 Ağustos 2010

İnternet Explorer 9

Microsoft, artırılmış hız ve güvenlik özellikleri barındıran Internet Explorer 9'u 15Eylül'de duyuracak.

Rekabetin çok kızıştığı tarayıcı pazarında ie8 ile aradığını bulamayan firma, oldukça hızlandırılmış ve HTML5 web dili uyumlu ie9 ile liderliğini pekiştirecek.

IE9’un deneme sürümü geçtiğimiz Mart ayında kullanıma açılmıştı. Ancak sadece tarama motorunun hızını sergilemeyi amaçlayan bu sürümde, ek özellikler bulunmuyordu. 15 Eylül’de çıkarılacak tam sürüm bu nedenle hem işlevsel hem de grafik farklılıklar gösterecek.

IE8’e kıyasla çok daha hızlı çalışan ie9, firmanın geliştirdiği gelmiş geçmiş en iyi işletim sistemi olan Windows 7 ile çalışacak, XP’yi desteklemeyecek.

Kaynak:ntvmsnbc.com

Berkan Meral Çarşamba, Ağustos 25, 2010

24 Ağustos 2010

Aurelio Beşiktaş'ta



Beşiktaşımız İspanya'nın Real Betis takımından milli oyuncu Mehmet Aurelio ile anlaştı.Hayırlı olsun.Yeter Demirören :)

Berkan Meral Salı, Ağustos 24, 2010

Sitelerde artık bulunmayan verilere erişme

Tarayıcınız aradığınız web sitesini 404 hata koduyla açıyor çünkü söz konusu site artık internette yok. Peki ama daha önce o sitede yer alan bilgilere ulaşmak mümkün mü?

Web arşivini kullanarak eski bilgilere erişmek için bir şansınız var. "404 Error" Error" uyarısı sayesinde bu izleri ücretsiz bir biçimde takip edebiliyorsunuz. Gereken yazılım ise bu ayki Chip dergisinin DVD'sinde yer alıyor. XPI dosyasını tarayıcıyla "Dosya" menüsünü kullanarak açın ve kurulumu başlatın. Kurulumdan sonra tarayıcıyı kapatıp açtığınızda çalışmaya başlayacak. Her ne kadar "Page not found" uyarısıyla istenilen web sitesinin artık internette bulunmadığı söylense de, yazılım arka planı taramaya devam ediyor. Bilgilere ulaşıldığı takdirde araç, otomatik olarak size sadece "Ok" tuşuna tıklayarak web arşivine göz atmanızı öneriyor. Ayrıca "Tools / Archive" komutuyla arşiv sorgulaması da yapabiliyorsunuz. Genellikle arşiv araştırmaları farklı bir noktaya ulaşıyor: Pek çok durumda aranmakta olan kişisel sitelerin eski sürümlerine derhal ulaşılabiliyor. Daha kapsamlı arşivlere gelindiğinde ise belirli bir tarihteki arşiv bilgisine ulaşmak istediğiniz eski bir bağlantıya tıklamak, sonuçlara nispeten daha uzun sürede ulaşmanıza neden oluyor.

Kaynak:Chip Online

Berkan Meral Salı, Ağustos 24, 2010

23 Ağustos 2010

Tahlil

Temel hastaneye gider. Girişte birinin ağladığını görür. Yaklaşır ve sorar:

"Hayrola hemşerim? Neden ağlıyorsun?"

Adam:

"Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler." der demez bu sefer de Temel hüngür hüngür ağlamaya başlar. Ne olduğunu anlayamayan adam Temel'e sorar:

"Hayırdır hemşerim. Sen niye ağlamaya başladın şimdi?" Temel cevap verir:

"Ben idrar tahlili yaptırmaya geldim."

Berkan Meral Pazartesi, Ağustos 23, 2010

22 Ağustos 2010

Bir hafta niçin 7 gündür?

Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. İlk çağlarda bilinen beş gezegen ile güneş ve ayın sayısı nın 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı.

Berkan Meral Pazar, Ağustos 22, 2010

20 Ağustos 2010

Ücretsiz Maç Keyfi

Bloğum aracılığıyla Türkiye ve Dünya'da ki tüm futbol,basketbol,voleybol ve hentbol maçlarını izleyebileceksiniz.Yapmanız gereken sitemin sağ kısmında bulunan canlı maç izle kısmına tıklamak.İyi seyirler...

Berkan Meral Cuma, Ağustos 20, 2010

18 Ağustos 2010

Shakespeare 'den


Her düşündüğünü söyleme, ama her söyleyeceğin şeyi düşün, olmayacak düşüncelerini de yapmaya kalkma. Candan ol, ama sırnaşık olma. Deneyip dost edindiklerini bağrına bas, ilk tanıştığın her kişi ile el sıkışıp dost olma. Kavgaya girmekten sakın, ama girdikten sonra da sıkı dayan ki, karşındakinin gözü korksun. Her konuşanı dinle, ama az konuş. Herkesin fikrini öğren, fakat kendi fikrin sana kalsın. Ne kimseden borç al, ne kimseye borç ver. Çünkü borç veren çok kere parasından olur, borç alan da tutum alışkanlığını kaybeder.

Berkan Meral Çarşamba, Ağustos 18, 2010

Flash'ı Unutturacak Html 5 Uygulamaları

Herkesin bildiği gibi bir süre önce HTML5 denen bir olay çıktı. Bu da Flash severlerin hiç mi hiç hoşuna gitmedi aslında. Neden diyecek olursanız; HTML5, neredeyse Flash ile yapılan herşeyi yapabiliyor. Ayrıca Google kaynak kodlarını kontrol ettiğinde bu kodları görebiliyor. Buda kullanıcının HTML5′i tercih etmesini sağlıyor. Çünkü hepimiz biliyoruz ki Google, Flash’ı indexlemiyor! Şimdi sizlere görülesi ve gerçekten harika çalışmalar olan 5 adet HTML5 uygulamasını göstereceğim.

Ball Pool: Bu uygulamayı çok seviceğinize eminim. Flash ile yapılması çok zor olan bir uygulama ancak HTML5 ile gayet başarılı bir şekilde yapılmış. Ayrıca stres atmak için birebir. Ekrandaki topları mause ile istediğiniz gibi yönetebiliyorsunuz.
Bomomo: Bu uygulamada istediğiniz gibi çizim yapabilirsiniz. Ortaya harika tasarımlar çıkıyor. Ayrıca diğer bir güzelliği ise yaptığınız tasarımları kaydedebiliyorsunuz.
Google Box: Google arama kutusunu hiç böyle görmemişsinizdir. Yine mause’nin hareketlerine göre dönen ve ortasındaki kutucuk sayesinde Google’da arama yapan bir HTML5 uygulaması.
Cloth Simulation: Yine Flash’da yapılması çok zor bir uygulama. Gerçekten harika bir esneklik özelliğine sahip. Çok fazla birşey söylemeye gerek yok sanırım, tıklayın ve görün.
Canvas Nebula: Uzayda bulunan gaz bulutunu güzel bir animasyon şeklinde hazırlamışlar. Tarayıcınızı biraz kasabilir ama güzel bir uygulama.

Uygulamalara belirttiğim linkten erişemezseniz,büyük ihtimalle tarayıcılarınız bu uygulamaları desteklemiyordur.Diğer tarayıcılarla linklere erişebilirsiniz.

Berkan Meral Çarşamba, Ağustos 18, 2010

07 Ağustos 2010

Bizden Biri


Cumhuriyetin onikinci yıldönümü kutlamaları için çeşitli yazılar hazırlanmıştır. Mustafa Kemal, hazırlanan yazıları gözden geçirmek ister.
Listede, “Atatürk bizim en büyüğümüzdür”, “Atatürk bu milletin en yücesidir”, “Türk Milleti asırlar sonra bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı” gibi sözler sıralanmıştır.
Mustafa Kemal, bu ve bunlara benzeyen sözleri okuduktan sonra hepsinin üstünü çizer. Tümünün yerine yalnızca şu tek sözü yazar:

"ATATÜRK BİZDEN BİRİDİR."


Söylemleri ve icraatleri birbirini tutmayan sözde dindar ve demokrat gözüken liderler Atatürk'ün gösterdiği şu mütevazılığı gösterme zahmetinde bulunsalar keşke...Ama bu sadece keşke denebilecek bir olay,yani gerçekleşmesi imkansız.Çünkü bir kalpazan,dolandırıcı ve yalancıdan böyle bir mütevazılık beklemek de biraz hayalperestliğe gider.Neyse laf yerinde gitti.

Berkan Meral Cumartesi, Ağustos 07, 2010

04 Ağustos 2010

Yozgat Saat Kulesi


Yozgat il merkezinde meydan ortasında bulunan tarihi saat kulesi.

Belediye Başkanı Tevfikizade Ahmet Bey 1908 yılında yaptırmıştır. Kaynaklardan öğrenildiğine göre mimarı Şakir Usta’dır. Saat Kulesi kesme taştan altı bölüm halinde yapılmıştır. Bölümler birbirlerinden silmelerle ayrılmış olup, her cephesine yuvarlak kemerli birer pencere yerleştirilmiştir. Kuleye kuzeydeki yuvarlak kemerli bir kapıdan içeriye girilmekte ve zikzak şeklindeki ahşap merdivenlerle de yukarıya çıkılmaktadır. Kulenin en üst kısmı da şerefeye benzeyen bir balkon çevirmiştir. Bunun üzerini armut şeklinde çanı andıran küçük bir kubbe örtmüştür. Bu başlığın altında, şerefenin üzerinde dört yöne birer saat kadranı yerleştirilmiştir. Saatin üzerinde “Nores Jura ve L.D. Odobey Gadet” yazısı bulunmaktadır.

Berkan Meral Çarşamba, Ağustos 04, 2010

Hutbe


Hz.İmâm Hüseyin, Kûfe’ye hareketlerinden önce topluluğa şu kısa hutbeyi beyân buyurmuşlardı:

“Hamd Allah’a, Allah neyi dilerse o olur; güç kuvvet, ancak onunla elde edilir. Salât-ü selâm Resûl’üne.

Ölüm, genç kızın boynuna takılan gerdanlık gibi Âdem oğullarının boyunlarına takılmıştır; onlara ezelden yazılmıştır. Yâkub, nasıl Yûsuf’u özlediyse ben de geçmişlerimi öylesine özlemişimdir ve ulaşacağım şehâdet yerini Allah benim için hazırlamıştır. Allah’ın kudret kalemiyle yazılmış olan ölümden kurtuluş yoktur. Biz «Ehl-i Beyt», Allah’ın rızâsına uymuşuz; ondan râzıyım; belâsına sabrederiz; sabredenlerin ecirlerine ereriz. Hz.Resûlullah’ın bedeninden bir parçanın ondan ayrılmasına imkân yoktur; o kutluluk yerinde cennette onunla beraberdir; onun gözü, bizimle aydınlanacaktır; vaadine, bizimle vefâ edecektir. Bize canını fedâ etmeye, bizimle can vermeye hazır olanlar, Allah’a kavuşacaklarına tam inançla inanmış bulunanlar, bizimle gelirler; ben Allah dilerse sabahleyin hareket ediyorum.”

Berkan Meral Çarşamba, Ağustos 04, 2010

01 Ağustos 2010

Öyle Yıkma...


Öyle yıkma kendini
Öyle mahsun, öyle garip...
Nerede olursan ol
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne
Tükür yüzüne celladın
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile
Tırnak ile, diş ile
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni!

Berkan Meral Pazar, Ağustos 01, 2010